Saturday, March 29, 2008

bazı blogger'lara sorular;

- "laikçi" ne demek? bu lafı icat edenler mal mı?
- "laiklik" ne zaman faşizm oldu? faşist dinin faşist dincilerinin canını yaktığı zaman mı? (zıvanadan çıkarttınız sonunda)
- "türban" ne zaman "özgürlük"le aynı cümle içinde geçmeye başladı?
- "kemalist" nedir? hakikaten yani... nedir? biliğim şeyler şu anda olup bitenlerden alabildiğine alakasız...
- "kemalist!" ne zaman bir hakaret sözcüğü olmuştur?
- "kemalist"lerin "faşist" olduğunu iddia edenler "faşist" değil midir?

aklım karıştı.. had hudud bilmeden bi taraflarından teoriler icat edenlerin derdi nedir? derdin dermanı atatürk'e ve atatürkçülere faşist demek midir? murat belge gibi beyni uzaylılar tarafından ele geçirilmişlerin "ben de bu ülkeden çok çektim, ailem de çok çekti. o yüzden batsın bu türkiye" mentalitesiyle her allahın günü başka bi saçmalık icat etmeleri caiz midir?

yazmıyım diyorum.. olmuyo ki kardeşim. bilen de bilmeyen de bi tarafından atıyor.
ve.. ne acıklıdır ki.. "siz faşistsiniz" diyenlerin, "bize yaşam hakkı tanımıyorsunuz" diyenlerin, tam da bunları demeleri ve bunları derken öne sürdükleri argümanları yüzünden faşist olmalarıdır.

özgürlüğü savunmam, akp'nin icraatlerini destekleyeceğim anlamına gelmez. çünkü yalancı, ikiyüzlü, dolandırıcı, hırsız ve cahildirler.
özgürlüğü savunmam, "bu milletin yarısı bu partiyi istemiştir, o yüzen akp iktidari meşrudur" diyeceğim anlamına gelmez. çünkü değildir. çoğunluk hiçbir şeyin ölçüsü değildir. ve o çoğunluğun nasıl bi çoğunluk olduğu da ortadadır. (ve, maalesef hala, seçimlerden o oyların nasıl çıktığını anlamış değilim.)
özgürlüğü savunmam, "ülkeyi yıllarca atatürkçüler yönetti, biraz da muhalefet konuşsun" diyeceğim anlamına gelmez. çünkü ülkeyi atatürkçüler falan yönetmedi. akp de muhalefet falan değildir.

bütün bunlar, atatürk'ün yaptığı/söylediği her şeyi desteklediğim anlamına da gelmez. ulus-devletler hep kanla kurulur, bunun öyleydi böyleydisi de olmaz. o zaman "böyle değil de şöyle yapılsaydı nasıl olurdu?" sorularına verilecek cevaplar sadece spekülasyondan ibarettir, tarih yazılmıştır bi kere, değiştirlemez.
ha, bugün, aynı prensiplerle yola devam edip etmemek ayrı bir tartışma konusudur ve atatürk'ten tamamen bağımsızdır. atatürkçülükten bağımsız mıdır, belli değil; ama bunun için önce atatürkçülüğün/kemalizmin adam gibi tanımlanması gerekir. ona göre konuşalım. en kabul edilemez şeylerden biri atatürk'ün ilahlaştırılması ve tabulaştırılmasıdır, evet, ama bunu değiştirmenin yolu bok atmak değildir. ki sizin, atatürk'ü yererken kimleri övdüğünüz de ortadadır; adamı hasta etmeyiniz.
saygı, "bana saygı göster ulan, yoksa sıkarım topuklarına" diyerek istenmez. saygı gösterilir, sonra da karşılığı alınır. herkesin karşısındakine faşist dediği bi ortamda da hiçbi bok olmaz, ancak iç savaş çıkar. ayrıca "uzlaşma"(!) taraftarı olsam da bana zerre kadar güven veremeyen birine de kalkıp "oh ne güzel özgürlüğü savunuyosun" demem. eşitlikten, özgürlükten ve hatta kardeşlikten(!) dem vuranlar diğer yandan terörist besliyorsa ömür boyu saygı da göstermem. her şey karşılıklı. yok eğer, birbirimizi geçmişle yargılicaksak, "senin ordun benim babamı vurdu, sen de onlardansın" deniyorsa bana "senin teröristin benim annemi vurdu" deme hakkını kendimde görmem en anlaşılabilir şeydir. birçok kazmalığın da sebebi budur.

son olarak, bu yazdıklarım milliyetçi olduğumun da kanıtları sayılamaz. dangalaklığa, teröre ve emperyalizme karşı çıkma hakkı milliyetçilerin tekelinde değildir. sadece, rica ediyorum, bir şeylere karşı çıkarken neyin arkasına saklandığınızı iyi bilin.

1 comment:

özgün said...

ya başlık filan çok komik olmuş. ortaokul çocuğu gibi "onlar kendilerini bilirler. hıh!" tadından :) çok kızmışım herhalde..
işte böyle kendi yazıma yorum yazarım.



"Hayatımızdaki en önemli olaylar biz orada yokken olur."
- Salman Rushdie