Thursday, February 14, 2008

Persepolis

bugün persepolis'i izledim. çok çok çok beğendim. hatta, itiraf etmek gerekirse, bu kadar güzel olacağını beklemiyordum. tabii bundaki en önemli sebep, yazar-yönetmen kişisi marjane satrapi'nin ismini şimdiye kadar hiç duymamış olmamdır. bir sebebi de, imkanım olduğu kadar, film hakkında hiçbir şey bilmeden/okumadan izlemeye çalışıyorum artık. zaten sinema konusunda bilgilendikçe işin büyüsü kaçıyor ya, biraz onu muhafaza etmek için... sonuç genellikle iyi oluyor. (hem kaç filme "kötü" dedim ki şimdiye kadar?) anlayacağınız, yine sürpriz oldu :)

filmden bahsetmeme pek gerek yok, özeti her yerde okunabilir. biraz izlenim yazayım bu sefer: öncelikle, marji'nin küçüklüğünün anltıldığı bölümler hiper-matrak statüsünde. küçük kız tam bir bela, küçük cadı. soruyor, soruyor, soruyor.. ailesi de bir o kadar aydın, eğitimli ve açık fikirli. islam devrimi'nin sadece bir geçiş dönemini işaret ettiğini düşünme yanılgısına düşmüş, ümitsiz insanlar. ve de komünist :) bu aile gibi pek çokları vardı iran'da, pek çoğu yurtdışına gitmek zorunda kaldı. filmde ise sadece marji gidiyor avrupa'ya. (şu anda fransa'daymış hatun.)

filmin en çok hoşuma giden yanlarından biri, senaryosunun içerden biri tarafından yazılmış olması. bu sebeple güvenilirliği perçinleniyor. ikincisi, üzücü bir belgeselimsi yerine aslında bir kısmi-komedi filmi olması. üçüncüsü de biraz kişisel: film yanlı, ve tuttuğu yanı seviyorum. (tabii ki hikayede türkiye'nin şimdiki dumunu görmem ve iran'dakinin onda birinin olması durumunda aynı şeyi yapacağımı düşünmemi sağmıyorum. onlar cepte.)
orta doğu'lu pers kültürünün bizimkiyle benzerliklerini gördükçe de daha bi sevindirik oldum. ince belli cam bardak gibi, çok ince ayrıntılara kadar özenle düşünülmüş. çok düşünceli, çok samimi ve de aktivist bir film.

bittiğinde de aklıma "niyaz" geldi.. ve en güzel şarkılarından "allahi allah"... işte şimdi sizi, bir başka güzel yüzlü iran'lı bir sanatçıyla baş başa bırakıyorum:

3 comments:

gadjo said...

persepolis bir yana, ki göremedim daha, buraya her baktığımda müzik dağarcığım bir nebze genişliyor. branduardi 1, niyaz 2... devamını diliyoruz.

özgün said...

çok sevindim! :)
ne demek, tabii ki devam..

siyah mum said...

evet ben de filmler hakkında bir şey bilmeden izliyorum yoksa hep önyargılı oluyorum
insanlar için de geçerli yeni tanıştığım hakkında onu eskiden tanıyan tarafından yorum almamak daha sağlam oluyor ilişki açısından



"Hayatımızdaki en önemli olaylar biz orada yokken olur."
- Salman Rushdie