boşuna demedik hicap memleketi diye ya, eteklerindeki taşları dökmeye devam ediyor "başımızdaki" hayvanlar alemi mensupları. gün geçmiyor ki vatandaşlarıma başka bi taraftan saldırmasınlar. sevgili yök'ümüz bu sefer de yıllar önce birilerinin bi taraflarında çıkardığı les'in, geçen sene ales'e dönüştürülmüş halini değiştireceklermiş. tus gibi yapacaklarmış efendim. merkezi sistemle yüksek lisansa başlayacakmışız. dört yıllık not dökümü, referanslar, makale örnekleri, niyet mektupları olmicakmış artık. bunlar torpilmiş, haksızlıkmış efendim. yani benim dört yıl dişimle tırnağımla kazıyıp kazandığım tüm bunlar, bir iki kazmanın daha iyi ezberleyebiliyor olmasından dolayı çöpe gidecekmiş. af buyrun da, kimse bana ezber olmicak filan demesin. burası türkiye, burda bu işler böyle yapılır. (linkteki yorumlara dikkat lütfen. bi "laikçi" var ya orda, yeni tanımlanmış bi hayvan gibi, işte o ben'im. şunun bunun çocuğu beyinsiz de benim. arz ederim.)
acıyorum üniversitelerimize. "doğu ve güneydoğu'daki tercih edilmedikleri eleman sıkıntısı yaşayan" üniversitelere değil de, adam gibi eğitim veren, hakikaten bir şeyler öğreten, bilim yapmaya çalışan, bilimadamı yetiştiren üniversitelerimize acıyorum. bu ülkenin vatandaşı olduğum için ve bu ülkede bir akademisyen olmayı istemiş bulunduğum için utanıyorum. odtü'de hocalık yapmış birine lanetler yağdırdığım için de ayrıca utanıyorum; odtü bittiyse her okul bitsin artık. böyle bir sistemle de torpillerin asgariye ineceğini "zanneden" zihniyetle aynı havayı soluduğum için de midem bulanıyo, bi kusup gelicem; o arada şunu okuyun.
eğitim kalitesi yüksek olan bir kısım üniversite buna ne tepki gösterecek acaba? özel üniversiteler sınav sonucu isteyecekler mi? bu sistem neresinden delinecek acaba? bilmemneredeki eften püften üniversiteler kalitesi mi artacak? aklı başında hocalar "senin bana bu şekilde gönderdiğin öğrenciye ben hiçbi şey öğretmem" dicek mi acaba?
doğudaki güneydoğudaki okullar tercih edilmiyomuş. niye ediyim kardeşim? ne var orda? baskı, yoksulluk, cehalet, mahrumiyet olan yerde bilim mi yapıcam? sen oraları yaşanacak düzeye getirdin de "istanbul'dan kaçmalıyımi bu şehirde yaşayamam" diyen ben zorla burda mı kaldım? hepiniz bi hoşsunuz. pes doğrusu. beş yıl sonra da "ama.. ama... yurtdışında niye tanınmıyoruz ki biiiizz? bizde torpil yok ki bak ülkenin her yerinden mezun veriyoruz" dersiniz. en iyi öğrencileriniz avrupa'ya amerika'ya kaçarken "olmaz ki canım, insan memleketini bırakıp gider mi? yazık değil mi ülkeye mütemadiyen beyin göçü" dersiniz. demezseniz ben de ortadan ikiye yarılayım. na buraya yazıyorum.
ayrıca, biraz geç oldu ama, allah hepinizin cenasını verecek!..
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
"Hayatımızdaki en önemli olaylar biz orada yokken olur." - Salman Rushdie
3 comments:
hislerini aynen paylaşıyorum ama benim bunları bu şekilde dile getirecek bir enerjim yok şu sıralar. herhangi bir şey için bir enerjim yok aslında. üniversiteler bok yesin. türkiye de bok yesin. kendi pisliklerinde ve çöplüklerinde boğulsunlar diyorum. ayrıca ortadan kayboldum farkındayım, sanal bir insan oldum. ama seni de özledim. ama işte o çok küfrettiğin, küfrettiğim sistemin içinde yüksek lisans yapmaya çalışınca insandan çıkıp robot oldum yeniden. hiç de mutlu değilim ama çözümü de yok. ay seni de terapistim ilan etmiş gibi oldum şu anda ama. neyse. üf. bok. zıkkım yani.
boşver be yaw.. nasılsa gavur ellerine gitmicen mi sen, hedeften şaşma. bi daha da dönmezsin işte. ben de manyak gibi çalışmaya çalışıyorum. henüz "çalışıyorum" diyemiyorum sürekli panikte olduğum için. neyse... şimdilerde en büyük hedefim varoluş sıkıntısının pençesine düşmemek. iptal oluyorum yoksa :) "eeeeeeeeehh! okul da neymiş!" durumu oluyo.. :p çok "felsefetik" gördüm kendimi.. hatırlarsan.
hatırlamam mıııııı?!!! :D ay nostalji yaptım bi an, bilgi'yi özledim falan. allah kimseyi bu duruma düşürmesin valla :P
Post a Comment