Thursday, February 7, 2008

Balık Marşı

artık haberler istanbul'dan efendim.. geçen cuma memleketime döndüm. henüz kendime gelememiş olsam da, odama kavuştuğum için memnunum. tekrar gitme hayalleri kurarak geçirdiğim zamanımda yanımda yöremde canlı bulunsun istedim, fanusta üç balık aldım birkaç gün önce: manik/manyak/sapık gülseli, ortayolcu eralp ve prenses böcük samsa isimlerini verdim kendilerine. dini bütün balıklar olsun diye de kulaklarına ezan okuyup isimlerini üç kere söyledim. orman ne güzel, ne güzel.. sabahtan akşama kadar balık izliyorum. hatta kendimi o kadar kaptırdım ki, gözlemlerimi buraya yazsam bir daha kimse gelip blogumu okumaz. neyse..

hakkında kocamaaaan bir yazı yazma hayalleriyle şimdiye kadar sakladığım angelo branduardi manyaklığımı da bu vesileyle gözler önüne sermek isterim: balıkları almış eve gelirken videodaki şarkıyı dinliyordum; gözümün önünde balıklarım arka arkaya durmuş bi yandan asker gibi yürüyolar bi yandan da dans ediyolardı. dolayısıyla o anın anısına şarkının adını balık marşı olarak değiştirdim. hatta bu önerimi angelo'ya da yazmayı düşünüyorum. oysa ki görünüşe bakılırsa balıklar dans etmekten ziyade birbirlerini taciz ediyorlar. daha doğrusu, hep o manyak olan başlatıyo. ıslah edilebileceğini düşünsem hapis cezası verirdim.. her neyse..
tribime burda son veriyor, büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öpüyorum. umarım sevgili balıklarım hicap memleketinin insanlarından biraz daha akıllı çıkar da "vahşete" meyletmezler. (dediğim gibi, biri vahşete meyledince öbürleri dehşete meyledecek..)

No comments:



"Hayatımızdaki en önemli olaylar biz orada yokken olur."
- Salman Rushdie